"Gel bakalım Muharrem"den "Gel bakalım Ekrem"e

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.

Birilerinin Kemal Bey’e sürekli hata yaptırdığını söyleyenler, Kılıçdaroğlu’na en yakın isimler.

CHP lideri Amerika’ya gitti. Herkes sordu: “Kılıçdaroğlu’nu ABD’ye kim götürdü? Kim ikna etti? Bu yanlışı kimler yaptırdı?”

Sonra İngiltere’ye gitti.  Amberin Zaman ile buluştu. Ne görüştüler, ne konuştular meçhul. Sorular yine peşi peşine geldi: “Kemal Bey’i İngiltere’ye kim ya da kimler götürdü? Amberin Zaman'la kimler buluşturdu?”

İngiltere seyahati de adaylık sürecinde güçlenmeye başlayan Kemal Bey’in altından birkaç tuğla daha boşalttı.

Ve davul zurnayla duyurulan, “Bekle bizi dünya” diye büyük iddialarla yapılan ama fare doğuran “İkinci Yüzyıl” toplantısındaki skandallar. Kılıçdaroğlu, “Rifkin’i başdanışmanım yaptım” derken, tekrarlanan soru şuydu; “Kemal Bey’e bu yanlışları kim yaptırıyor?”

DANANIN KUYRUĞU ALMANYA GEZİSİNDE KOPTU

Ve Almanya...

Anketler, Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda Kılıçdaroğlu’nu üst sıralara yazarken, birileri Kılıçdaroğlu’nu aşağı çekmeyi sürdürüyordu. Kemal Bey’in süreçte yediği en büyük gol de bu gezide geldi. İmamoğlu’nun yargılandığı davada 14 Aralık’ın karar duruşması olacağını herkes biliyordu. Kılıçdaroğlu hariç. Birileri O’na, “Ya beraat çıkar ya ertelenir” diyordu. Bu yüzden, duruşma günü Almanya’daydı.

İlk derece mahkemesi, ceza verip, İmamoğlu’nu siyasi yasaklı olma ihtimaliyle yüz yüze bıraktı. İmamoğlu, Saraçhane çağrısı yaptığında ve Meral Akşener, “Geliyorum” diye çağrıyı yanıtladığında Kılıçdaroğlu’nun yapabileceği bir şey yoktu. İmamoğlu’nun verdiği pası Akşener, doksandan filelere takıyordu. Adaylık sürecinde kan kaybederek son sıraya inen İmamoğlu, Saraçhane meydanında kahramanlaşıyor, Kılıçdaroğlu’na karşı Akşener’in elini olabildiğince güçlendiriyordu.

Ertesi gün Altılı Masa’nın liderleriyle Saraçhane’de yeniden toplanmak, Kemal Kılıçdaroğlu’nun karizmasını kurtarmaya yetmedi. Birileri, partisinden aday devşirmeye çalışıp el yükseltirken, Kılıçdaroğlu’ndan akıl dolu bir hamle geldi.

KILIÇDAROĞLU İMAMOĞLU'NU KONUŞTURMADI: “PATRON BENİM”

CHP’de patronun kim olduğunu göstermeliydi.

Muharrem İnce’yi, adaylığını açıklamak için kürsüye çağırırken; “Gel Bakalım Muharrem” diyerek, “Aday sensin ama patron benim” vurgusu yapmıştı. Şimdi gol atma sırası ondaydı. Ekrem İmamoğlu’nu, Ankara’ya CHP grup toplantısına çağırdı: “Gel bakalım Ekrem.”

Ekrem İmamoğlu bu davetin ne anlam taşıdığını biliyordu ama “gelmiyorum” da diyemezdi.

Ankara’ya gitti.

Oturup Kılıçdaroğlu’nu dinledi.

Hem Ekrem Bey hem de gazetecilerin beklentisi, İmamoğlu’nun grupta konuşmasıydı. Ancak Kılıçdaroğlu, O’nu kürsüye çağırmadı.

İmamoğlu da Kemal Bey’i Saraçhane’ye çağırmamıştı. Kılıçdaroğlu, Saraçhane için İmamoğlu’nun kendisini aramadığını vurgulayıp, “Sosyal medyadan öğrendim” demişti.

İMAMOĞLU’NDAN BUZ GİBİ MESAJ!

Ekrem İmamoğlu’nun grup toplantısından sonra Twitter’daki mesajı, “yasak savmak” gibiydi:

“Bugün CHP Grup Toplantısı için Ankara’dayım. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ettim. Bu süreçte 16 milyon İstanbullunun iradesine sahip çıktığı için teşekkürler.”

Söz söyleme sanatına azıcık aşina iseniz, yukardaki mesajın, sıcak ifadeler taşımadığını, bir memnuniyetsizlik hatta bir parça kızgınlık barındırdığını anlarsınız.

Görünen o ki; Ekrem İmamoğlu, CHP grubunda kendisine söz verilmesini bekliyordu.

Kılıçdaroğlu ise, İmamoğlu’na grupta söz hakkı vermenin riskli olduğunu biliyordu. Bir şey daha biliyordu; İmamoğlu konuşursa, kendi sözleri değil, O’nunkiler ön plana çıkacaktı. Kaş yapayım derken göz çıkarmanın alemi yoktu. Nitekim Kemal Bey de öyle yaptı.

Bundan sonra ne olacağına gelince; Kılıçdaroğlu, asla pes etmeyecek.

İmamoğlu da son ana kadar bütün kozlarını kullanacak. Altılı Masa’nın adayını yılbaşında açıklaması bana göre mümkün görünmüyor. Yılbaşında adayı açıklayabilmek için, CHP ve İYİ Parti’nin bir hafta içinde uzlaşması gerekiyor ki bu da imkansız. Masada aday kavgası asıl yılbaşından sonra başlayacak ve adayın açıklanması Ocak sonu ya da Şubat başını bulacak.

Sürpriz mi?

Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş lehine adaylıktan çekildiğini açıklarsa da hiç şaşırmam.