İş yeri devir alırken borçlu çıkmayın

EYT düzenlemesi sonrasında önümüzdeki günlerde alacağı kıdem tazminatı ile ellerine yılların birikimi toplu para geçecek olan girişimci ruha sahip genç emekliler aman dikkatli olun.

Toplu paranın getireceği huzur ile mutlu günlerin hayalini kurarken mahalledeki kasap, manav, bakkal dükkânını çok ucuza devrediyor, biraz da biz para kazanalım derken elinizdeki paradan olmayın.

Nasıl mı?

Gelin konunun ayrıntılarını yazımızda hep birlikte inceleyelim.

BORÇTA, DEVİR EDEN VE DEVİR ALANIN SORUMLULUĞU

Türk Borçlar Kanunu 202. maddesi ile düzenleme altına alınan malvarlığının veya işletmenin devri başlığı altında düzenlenen hükümde; bir malvarlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile devralan, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesi'nde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak onlara karşı malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur.

Bu maddenin ne anlama geldiğini gelin hep birlikte irdeleyelim. Söz konusu düzenlemeye göre, kenardaki birikiminiz ile devir aldığınız bir işletmenin sizden önceki borcunu da siz bu işletmeyi almakla birlikte devir almış sayılıyorsunuz. Yani aslında borcun doğumundan hiç haberdar olmadığınız, hatta işletmeyi siz almadan önce yapılan borçtan, söz konusu iş yerini devir aldığınız anda artık siz sorumlu hale geliyorsunuz.

PEKİ SORUMLU HALE GELMEK NE DEMEK?

Hiç ilgiliniz olmayan bir borcun bundan böyle borçlusu olduğunuz anlamına gelir.

Devir yapıldığı andan itibaren işletmenin tüm alacaklıları size hacze gelebilir ve işyerinde bulunan tüm malların üzerine haciz koyabilir hatta bu malların icra dairesinden satışını bile yaptırabilirler.

DEVREDENİN SORUMLULUĞU NE KADAR SÜRER?

Yine Türk Borçlar Kanunu’na göre, iki yıl süreyle önceki borçlu da devralanla birlikte müteselsil borçlu olarak sorumlu kalır. Bu süre, muaccel borçlar için bildirme veya duyuru tarihinden; daha sonra muaccel olacak borçlar için ise muacceliyet tarihinden işlemeye başlar.

Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde ederinden daha ucuza devredilecek işletmelerin alınıp alınmaması hususu biraz daha ayrıntılı araştırılmalı, kapısından alacaklının eksik olmadığı işletmelerden uzak durulması gerektiği unutulmamalıdır.

Daha sonra Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmayın.

Yargıtay’a göre, “Öte yandan ticari işletmenin devrinde olağan olan, işletmeye ait malvarlığının aktiflerinin yanı sıra, pasiflerinin de devrin kapsamına dahil edilmesi, böylece pasiflerin bir anlamda teminatını oluşturan aktiflerle birlikte bir bütün olarak devredilmesidir. (Bk m.179, TBK m.202, TTK 11/3)”

Bir işletmenin devrinde alacaklar ve varlıklar olduğu kadar borçlarında aynı şekilde devir alana geçeceğine vurgu yapılmıştır.