İstanbulluları ürküten test

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından herkesi “Binam güvenli mi” korkusu sardı. Özellikle İstanbul’da İBB’ye binlerce kişi evini inceletmek üzere başvurdu. Ama hâlâ karot aldırmaya korkuyoruz. Çünkü, “Eviniz güvenli değil” cevabıyla karşılaşmaya hazır değiliz.

Türkiye’nin tamamını deprem korkusu sarmış durum da. Deprem uzmanlarından arka arkaya gelen “İstanbul depremi yakın” sözleri korkunun boyutunu arttırdı. En son Kandilli Rasathanesi’nin de 2030’a kadar deprem olma olasılığı yüzde 64 demesi İstanbullunun uykularını iyice kaçırdı. 

İstanbul’da yaşayan biri olarak biz de aynı psikolojideyiz. Bostancı’da 13 katlı bir binanın beşinci katında oturuyoruz. Evimizin başka bir gündemi yok artık.

Bu kadar yüksek bir binada oturmalı mıyız? Acaba depreme dayanıklı mı? Sorsan tüm müteahhitler, “Korkmayın temeli sağlam” cevabını veriyor. Eminim Maraş, Hatay ve Adıyaman’da binlerce kişiye mezar olan siteleri yapanlar da aynı cevabı vermişti.

BUĞRA HOCA'YA KULAK VERELİM

Gözümüz, kulağımız, aklımız, fikrimiz yaşadığımız toprağımız olan İstanbul’da doğal olarak.

Depremle birlikte İstanbul’da yapılan çalışmaları, riskleri televizyonlarda tane tane anlatıyor İBB Genel Sekreter Yardımcısı Şehir Planlamacısı Dr. Buğra Gökçe. İzmir’den 9 ay önce geldi. Depremi İzmir’de yaşamış, oradaki çalışmaları bakanlıkla organize eden deneyimli bir isim.

60 BİN BİNA BAŞVURDU

Buğra Hoca'yı can kulağıyla dinledim. "Altı ilçeye dağılan 318 bina, durduğu yerde çökebilecek durumda" diyor. 3,5 yılda 107 bin binaya gidip yalvar yakar olarak 29 bin 700’ünü inceleyebilmiş.

İBB’ye deprem olunca 10 günde “Evim güvende mi” diye 60 bini aşkın müracaat gelmiş. Günde 5 bin bina başvuruyor. İBB’nin hedefi günde 7 bin binaya incelemeye gidebilmek. 

KAROT ALDIRMAKTAN KORKUYORUZ

Buradaki incelemede binalardan karot alınmıyor. Vatandaşımız karot alınmasından da çok korkuyor. Ya rapor, “Bu ev güvenli değil gelirse” evi nasıl yıkarız? Yıkılırsa kiralık ev nereden bulacağım? Evin yeniden yapılması için gerekli maddiyatı nasıl sağlayacağım? Yani anlayacağınız kafamda deli sorular...

Deprem bölgesinde de yaralar hızla sarılıyor. Devletimiz tüm birimleriyle sahada. Vatandaşlarımız daha fazla nasıl yardım yapabilirim diye çırpınıyor. Geçecek inşallah bu karalar günlerimiz de. Yine eskisi gibi kavgamızı edeceğiz, güleceğiz, eğleneceğiz. Ama şimdi beraber ağlayıp, yaraları sarma günüdür. Yalnız ülkemin buna çok ama çok ihtiyacı var.