Özgür Özel’in hemen yapması gereken iki şey var…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM’deki temsilcisi CHP Grup Başkanı Özgür Özel, salı günü saat 13.00 sularında makamında bir grup arkadaşıyla buluşup değerlendirme toplantısı yaptıktan sonra rotasını Söğütözü’ndeki genel merkeze çevirdi.

Özel, yılardan bu yana temsilciliği ve sözcülüğünü yaptığı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun odasının bulunduğu 12. kata çıkarak “durumunu arz etti.”  Özel, “Genel başkan adayı olmak ve genel merkez binasında adaylığını açıklamak istediğini” söyledi.

Özel’i dinleyen Kılıçdaroğlu, herhangi bir yorum yapmadı. Herhangi bir telkinde de bulunmadı.  Kılıçdaroğlu, temsilcisi ve aynı zamanda muhalifi Özel’in “Adaylığımı genel merkezde açıklamak istiyorum’’ talebine onay verdikten sonra, “Arkadaşlar gerekli koşulları sağlarlar” demekle yetindi.

YOĞUN TELEFON TRAFİĞİ

Özel’in Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ettiğini öğrenir öğrenmez bunu eski adı Twitter’da paylaştım. (Twiter’ın yeni adı X’e bir türlü alışamadım.) Kamuoyu böylece Özel’in adaylığına ilişkin ilk somut adımı öğrenmiş oldu. CHP’li Özel de benden bir saat sonra bir mesaj yayımlayarak cuma günü kamuoyuna bir açıklama yapacağını duyurdu.

Siz bu satırları okurken, Özgür Özel genel merkez binasında hem adaylığını hem de moda deyimle ‘’Tutum Belgesi’’ni açıklayacak. Özel’in arkadaşları son üç gündür milletvekilleri ve PM üyelerini arayarak toplantıya katabilmek için çaba gösteriyor.

Kamuoyu cuma günü Özgür Özel’in yol haritasını öğrenecek. Özel’in deyimiyle ‘’CHP’nin sıkıştığı yüzde 25’lik cam tavanın nasıl kırılacağı’’na ilişkin görüşlerini ayrıntılı bir biçimde görme şansına kavuşacağız. Belki de “dağ fare doğuracak…”

Şimdilik bunu bilmiyoruz…

KAMUOYU CEVAP BEKLİYOR

Ancak tüm bunlara gelmeden önce Özgür Özel’in yapması gereken iki şey var:

Bunlardan ilki CHP Grup Başkanlığı makamını boşaltması…

Diğeri ise Halk TV’de yaptığı bir konuşmaya açıklık getirmesi.

Önce ilkine bakalım:

Özgür Özel, 2011 yılında Manisa Milletvekili oldu. Kendisiyle acı tatlı günlere şahitlik ettik. Meclis’teki uykusuz gecelerde AKP’ye karşı mücadele verdik. Özel, o dönem CHP Grup Başkanvekili idi. Dolayısıyla, tıpkı bugün olduğu gibi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun TBMM’deki temsilcisi, yardımcısı ve sözcülerinden biriydi.

Kılıçdaroğlu artık milletvekili olmadığı için Özel, iç tüzük gereği aynı görevi bu kez ‘’Grup Başkanı’’ olarak sürdürüyor. Unvanı değişmiş olsa da görevi ve misyonu değişmedi. Özel, şu an Kılıçdaroğlu’nun TBMM’deki temsilcisi…

ÖZEL’İN ‘’ÖZEL TUTUMU’’

Ancak Özel, bu gerçeği bir türlü kabullenmek istemiyor. Hatta öyle ki; yakın çevresine “Kemal Bey partinin genel başkanı. Ben ise TBMM Grubu’nun başkanıyım” diyerek hem meclis iç tüzüğüne hem de CHP tüzüğüne aykırı bir ‘’görev tanımı’’ oluşturmaya çalışıyor. Üstelik o koltuğa ‘’işaret edilerek ve karşısındaki tüm adayların geri çekilmesi sonucu oturmuş olması’’na rağmen…  

Özgür Özel bu acı gerçeğe rağmen CHP milletvekillerinin oluşturduğu TBMM Grubu’nu, CHP Genel Merkezi’nden “bağımsız” bir statü gibi görüyor ve göstermeye çalışıyor.

Nafile bir çaba…

Bu çarpık bakışın siyaset tarihimizde örneği yok!

İMAMOĞLU’NUN ÇEVRESİ KUŞKULANIYOR

Özel’in koltuktan kalkmama ısrarı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kafasında da şüphe uyandırıyor. İmamoğlu'nun yakın çevresi, “Bugün o koltuktan kalkmayan, yarın genel başkanlık koltuğunu da bırakmaz ve İmamoğlu’na teslim etmez” değerlendirmesini yapıyor.

Özel’in “Grup Başkanlığı” makamını adeta “Eş Genel Başkanlık” statüsüne oturtmaya ve kendisine “özerk’’ bir alan yaratmaya çalışması siyasî etiğin tartışma alanına da giriyor.

Oysa ki; Özel’in yapması gereken ilk şey, yol açtığı bu garabete bir an önce son verip TBMM Grup Başkanı sıfatını bir kenara bırakmaktır.

TAM BİR GARABET…

Şu tablo çok saçma değil mi?

Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nun hem meclisteki sözcüsü ve temsilcisi hem de ‘’muhalifi…’’

Özel’in koltuğu bırakmak istememesi daha sahaya çıkarken, kendisine ilişkin farklı bir izlenim doğmasına yol açıyor.

“Değişim’’ dedikleri ve ne olduğu bir türlü anlatılamayan olgu, bu şekilde mi gerçekleşecek?

Özel’in bu tutumu MYK’da da büyük bir rahatsızlık yaratmış durumda. MYK üyeleri, Özel’in Kılıçdaroğlu’nu ziyareti sırasında Kılıçdaroğlu’nun Özel’in istifasını istememesini eleştiriyor. Keza; Parti Meclisi’nde de bu yönde bir eğilim var.

Zira; CHP tarihine bakıldığında Deniz Baykal, Haluk Koç ve Muharrem İnce de adaylık yarışına girdikleri an genel başkanı temsil eden tüm görevlerini bırakmış ve sahaya bu şekilde çıkmışlardı.

Ancak belli ki; Özgür Özel, kurultay delegelerinin seçileceği il kongrelerine “CHP Grup Başkanı” kimliği ile girmek ve bu gücü sonuna dek kullanmak istiyor.

Özel’in bu tavrı daha şimdiden hanesine eksi puan olarak yazılıyor.

SİYASİ GAF: CHP LOGOSUNU TARTIŞMAYA AÇTI

Özel’in önüne konulacak olan diğer bir sorun ise şu:

Kılıçdaroğlu’nun politikalarının yılmaz bir savunucusu ve uygulayıcısı olmasına rağmen, şikâyet etme hakkının olup olmadığı ayrı bir konu…

Özel, tüm bunlara doyurucu yanıtlar vermek zorunda.

Ancak Özel’in önünde duran asıl önemli soru şu:

Partisinin 100. yılına girerken, Halk TV’de yaptığı ‘’enteresan’’ bir konuşma var.

Özel, Halk TV sunucusu İsmail Küçükkaya’ya, “Biz aslında seçime Millet Partisi logosu ile girmeli seçimden sonra kendi partilerimize dönmeliydik’’ dedi.

Ben bu sözleri izlerken, “Acaba yanlış mı duydum?” dedim ve videoyu geriye sararak bir daha dinledim.

Yanlış duymamışım…

CHP’yi yönetmeye talip olduğunu açıklayan Özel, partisi 100. yılına girerken, “Seçime CHP logosu ile girmemeliydik’’ diyor.

SÖZLERİ TARİHE GEÇTİ…

Özel, yukarıda da ifade etiğim üzere önce grup başkanlığından istifa etmeli ardından ise ‘’Seçime CHP logosu ile girmemeliydik’’ sözünden ötürü kırdığı, üzdüğü seçmenlerinden özür dilemelidir. Ve kuşkusuz; sözlerine de açıklık getirmelidir.

Zira; bu sözleri “CHP logosu seçim kazandırmıyor ve kaybettiriyor” şeklinde yorumlanıyor.