Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar nasıl hayal kırıklığı yarattı?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar’a ağır eleştirilerde bulunmasını bir sportif faaliyet gibi izliyorum son zamanlarda.

O kadar çok sık yaşanıyor ki bu.

Kemal Bey'in yoğun salvolarının arkasında Bakan Hulusi Akar’ın yarattığı derin hayal kırıklığının etkisi olduğunu düşünüyorum ben.

Sebebini anlatacağım ama şu son olaya değinmeden geçmeyelim.

Kılıçdaroğlu, Bakan Akar ile ilgili günlük spor aktivitesine geçtiğimiz günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) kuvvet komutanlarını da dâhil etti.

Malum, iki hafta önce CHP Genel Başkanı’nın bir zamanlar diline doladığı ünlü Tank Palet Fabrikası’nın ürettiği altı adet fırtına obüsünün teslim töreni nedeniyle Millî Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından düzenlenen ortak toplantıya Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da davetli olarak katılıp konuşma yapmıştı.

Bu konuşmanın salonda toplanan askerler ve kuvvet komutanları tarafından alkışlanması Kemal Bey'i çok sinirlendirmiş, “Siyaset yapacaksanız o üniformalarınızı çıkarın atın” demeye kadar işi vardırmıştı.

Cumhurbaşkanı, konu Fırtına Obüslerini üreten Tank Palet Fabrikası olunca ister istemez muhalefetin bir zamanlar bu fabrika üzerinden yürüttüğü algı operasyonu ve itibarsızlaştırma kampanyalarına değinmeden geçmemişti. Ama konuşmasının tamamına yakın kısmında millî savunma sanayiimizin kaydettiği gelişmeler, bölgesel askeri sorunlar vesaire vardı.

Kılıçdaroğlu, salondakilerin Cumhurbaşkanı’nın konuşmasını alkışlamasına komutanların da eşlik etmesine çok sinirlenmişti.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI’NIN KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN ELEŞTİRİLERİNE YAKLAŞIMI

Bu konuyu dün Millî Savunma Bakanlığı’ndaki kaynaklarımla konuştum.

Bana üç şey söylediler:

1- Kuvvet komutanlarımız salondakilerin alkışlarına eşlik ettiler. Cumhurbaşkanımızın konuşmasının genelinin içinde muhalefeti eleştiren bölümünü cımbızlayarak alkışlamadılar.

2- Şöyle düşünün, Cumhurbaşkanı’nın konuşmasını hiç alkışlamasaydı bu da bir siyasi tavır olarak algılanmaz mıydı?

3- Kaldı ki Sayın Cumhurbaşkanı, bizim davetimiz üzerine kırmayıp geldi ve nezaketen alkışlamak da herkesin görevi.

Komutanların Cumhurbaşkanı’nın muhalefeti eleştiren bölümünü amigoluk yapar gibi alkışlamadıkları ortada.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu asıl rahatsız eden, komutanların seçimle gelmiş bir Cumhurbaşkanı’nı alkışlıyor olmaları mı acaba?

Geçmişteki gibi siyasi parti liderleri, yüksek yargı üyeleri, üniversite dekan ve rektörleri, üst düzey bürokratlar, medya mensupları icapçı olarak Genelkurmay Başkanlığı Karargâhına yarı tehditle “davet” edilip askeri disiplin içinde sıralara oturtulsaydı ve Genelkurmay Başkanı'nın konuşmasını onaylayan gözlerle dinleyip alkışlasalardı belki de onun için sorun olmayacaktı.

Ben Kılıçdaroğlu’nun “Biz geçmişin hatalarını terk ettik eski yanlışları yaptırmayacağız” demiş olsa da hem Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar hem de mevcut kuvvet komutanlarına eski askeri vesayet günlerindeki gibi sivil seçilmişleri zapturapt altına almadıkları, hizaya sokmadıkları için içten içe içerlediğini ve öfkelendiğini düşünüyorum.

Misal, bu öfkede Sayın Kılıçdaroğlu’nun, sürekli olarak KHK ile ihraç edilmiş memur ve subayların eski görevlerine iade edileceğini açıklamasından kaynaklı olarak TSK’da FETÖ’cü tasfiyelerinin devam ediyor olmasına tepki de var mı?

HAYAL KIRIKLIĞININ SEBEBİ 15 TEMMUZ GECESİ Mİ?

Bu soruyu soruyorum çünkü Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar’a o kadar çok ağır sözlerle yükleniyor ki insan ister istemez merak ediyor NEDEN diye.

Kılıçdaroğlu’nun Bakar Akar ile ilgili bir hayal kırıklığı var besbelli.

Bundan altı yıl geriye gitmemiz gerekiyor konuyu derinlemesine anlamak için.

Darbe girişiminin yapıldığı 15 Temmuz gecesine ve onun öncesine yani. 

Bitmeyen bir kin var belli ki ortada.

Sanki Hulusi Akar üzerinden yapılan tüm hesaplar altüst oldu o gece.

Bilindiği üzere 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişimi esnasında Genelkurmay Başkanı’ydı…

Darbe gecesi FETÖ’cü darbeciler makamına gidip onu darbeye destek vermesi konusunda tehdit etmişler, hatta “Sizi Sayın Gülen ile görüştürelim” teklifinde bulunmuşlardı. Kabul etmeyince boğazına ip geçirip sıkacak kadar tehditleri ileriye vardırmışlardı. Sonra onu Akıncılar üssüne götürmüşlerdi. 300 özel harekât polisi ile kuşatılan Akıncı Üssü’nden kurtarılan Hulusi Akar, bu kurtarılma sonrasında yanındaki Mehmet Dişli’nin de darbeciler arasında olduğunu bildirerek tutuklanmasını sağlamıştı. Mehmet Dişli, Akar’a darbenin başladığını bildiren ve “Sizi de yanımızda görmek istiyoruz” diyen kişi.

FETÖ’CÜLER NEDEN HULUSİ AKAR’IN DARBEYE KOMUTA EDECEĞİNİ DÜŞÜNMÜŞLERDİ?

FETÖ’cüler Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’dan çok umutluydu. Eğer kabul etmiş olsaydı darbe emir komuta zinciri içinde gerçekleşecek, başarı şansı çok yüksek olacaktı.

Peki, Hulusi Akar’ın darbeye komuta edeceğine dair fikir nereden kaynaklanmıştı ve FETÖ içinde kabul görmüştü?

Bunun pek çok cevabı var ama birinden bahsetmek gerekirse 221 sanıklı Çatı Davası’nda ifade veren FETÖ’cü Tuğgeneral Erhan Çaha’nın söyledikleri çok ilginç. Çaha, savunmasında  “Bize Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları ve MİT Müsteşarı’nın planı, bilgisi ve kontrolü dâhilinde olacağı söylendi” diyordu.

Çünkü tüm darbecilere FETÖ üst yönetiminden “Hulusi Akar, kuvvet komutanları ve MİT Müsteşarı da darbenin içinde olacak, rahat olun” denmişti.

Böylece darbeye hazırlanan FETÖ’cü subay ve generallere bir GARANTİ verilmişti.

Neden böyle bir “garanti”ye ihtiyaç duyulmuştu?

Zira FETÖ’cü subaylar korkmaya başlamıştı. Benim Türkiye gazetesinde çıkan yazılarım da kafalarını bir hayli karıştırmıştı. Devlet bizi izliyor ve iş üstündeyken enseleyecek korkusu yüreklerine yerleşmişti.

Öte yandan yüzlerce FETÖ’cü subay hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Okan Bato tarafından soruşturma açılmış, YAŞ’ta 1000’e yakın FETÖ’cünün tasfiye edileceği söylenmeye başlanmıştı.

PENSİLVANYA’DAN GELEN “RAHATLATICI” BİLGİ!

Sonunda Pensilvanya’dan gereken “rahatlatıcı” mesaj geldi ve alttakilere iletildi:

“Merak etmeyin, Hulusi Akar, kuvvet komutanları ve Hakan Fidan da bizi destekliyor.”

FETÖ’cü general ve subaylar işte bu gazla 15 Temmuz’da yola çıktılar ve hepimizin bildiği üzere paket edildiler.

Kısaca FETÖ’cüler gerçekten de Akar ve kuvvet komutanlarının darbeyi desteklediklerini  sanıyordu.

Bu hayal kırıklığı tasfiyeler bomba gibi patlayınca giderek öfkeye dönüştü. Ee, sonunda 40 yıllık emekleri çöp olmuştu bir gecede.

CHP’Lİ ÖZGÜR ÖZEL KIZGINLIKLARININ SEBEBİNİ BÖYLE AÇIK ETMİŞTİ

Bu öfkeyi CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in sözlerinde görüyoruz. O kadar açık ki:

“Sen darbeye destek verecektin ve son anda kıvırdın, vazgeçtin. Bu yüzden darbe başarılı olamadı ve Erdoğan devrilemedi.”

Ne kadar açık değil mi söyledikleri.

Soruyorum şimdi.

Kemal Bey’in öfkesinin sebebi de Hulusi Akar’ın son anda “kıvırarak” darbecileri desteklemediği konusundaki fikri mi?

Bu soruyu yöneltiyorum çünkü kronik Akar saldırıları insana başka bir şey düşündürtmüyor.