Suriyelileşmiş Reyhanlı

Halkının büyük çoğunluğu çiftçi olan, bir kısmı Arabistan ve Avrupa’da çalışarak geçimini sağlayan, gelen memurun tayini çıktığında ağlayarak gittiği tertemiz bir ilçeydi Reyhanlı.

Üzerine roman yazsanız Nobel ödülü kazandıracak hikaye ve kahramanlarla dolu bir ilçe Reyhanlı. Cemil Meriç ‘in memleketi, Ressam Faruk Cimok’un memleketi Reyhanlı.

Kibar, nazik, beyefendi, çok şık giyinen, ölçülü davranan, cemiyet adamları asil insanlar vardı Reyhanlı’da. Örf adeti, kendine has bir kültürü vardı. Hatır vardı, dostluk vardı kardeşlik vardı.

Türkmen, Çerkez ve Araplardan oluşan Reyhanlı’da çok keskin ve tartışılmaz bir Türk milliyetçiliği ve Türkiye bağlılığı vardı.

Hatay devletinin Türkiye Cumhuriyetine bağlanmasındaki tarihi bilinç ve milliyetçi ruhu Reyhanlı’da bizzat yaşar, tüm Reyhanlı halkında canlı olarak görürdünüz.

Son yıllarda ise eski Reyhanlı kalmadı. Suriye savaşı ile ilçemize gelen Suriyeli din kardeşlerimizi bağrımıza bastık. Ev verdik, iş verdik, ekmeğimizi paylaştık.

Ülkemize gelen Suriyeli misafir ağırlama yükünü en fazla Reyhanlı sırtladı.

Şuan Suriyeli nüfusumuz Reyhanlılı nüfusumuzdan daha fazla. Şuan esnaflarımızın, tüccarlarımızın çoğunluğu Suriyeli!

Reyhanlının en zenginleri Suriyeli!

Reyhanlı halkından daha çok çoğalıyorlar.

Reyhanlı halkına tepeden bakar oldular. Elbette aralarında istisna tutacağımız çok temiz insanlar var, fakat büyük çoğunluğu artık Reyhanlı halkına maddi manevi zarar vermeye başladı.

Peki devletimiz bunun farkında mı?

Farkındaysa göz göre bir Türkmen kalesini Suriyeli kalesimi yapmaya karar verdi devlet!
Farkında değilse, ne zaman farkedecek!

Tehlikenin farkında değilsiniz ama Reyhanlı kaynayan bir kazan ve ne zaman taşıp sağı solu talan edeceği belli değil.

Biz Reyhanlı halkı olarak ilçemizdeki Suriyeli yoğunluğunun tüm Türkiye‘ye adil bir şekilde dağıtılmasını istiyoruz. İlçemizdeki kültürel ve etnik yapının bozulmasını istemiyoruz.

Vatan, millet, devlet kavramı olmayan bir kavim ile akraba olup, şuan ülkemizde PKK'yı oluşturan hastalıklı kavmin bir benzerinin Hatay‘da olmasını istemiyoruz.

Sözlerimden Suriyeli kadın, çocuk ve yaşlılara sahip çıkılmasından rahatsızlık duyduğum anlaşılmasın!

Sadece ve sadece Reyhanlı‘daki yükün kaldırılması, Reyhanlı ‘nın idlip olmaması, Türkmen kalesi olarak kalması için haykırıyorum!

Reyhalı’da el muhabarat bağlantılı, HTŞ bağlantılı, DEAŞ bağlantılı terörist suratlı insanları görmek istemiyoruz!

Zaten yıllardır belediyecilik anlamında sınıfta kalmış, çukur yolları, çarpık şehirleşmesi, eksik alt yapısı ile Allah‘a emanet edilmiş Reyhalı‘da Suriye yoğunluğu ve Suriyeli diyasporası ile yaşamak imkansız hale gelmiştir!

Acaba merak ediyorum, devlet erkanı Reyhanlı’daki tabloyu Rize’de, Trabzon’da, Erzincan’da, Adana’da Sinop’ta ya da aklınıza gelecek herhangi bir ilde görseler ne hissederler?

Devlet neyi bekliyor?

Bir isyan bir ayaklanmamı çıkmalı müdahale edip bir göçmen planlaması yapmak için!

Bu gidiş doğru bir gidiş değil.

Hatay hassas bir il, Reyhanlı ise Hatay’ın en hassas ilçesi.

Devletin Reyhanlı’ya müdahale etmesi lazım.

MİT’in Reyhanlı üzerine yoğunlaşıp Reyhanlı üzerine oynanan kirli oyunlara karşı bir refleks oluşturması lazım.

Aksi halde Reyhanlı halkı kendi kendini kurtarmak zorunda kalacaktır.
Son sözüm, Allah vatana millete zeval vermesin.

Vesselam.