Yeniden kiralama yasağı: Ev sahibinden kiracının tazminat hakkı

Yasal kira artış zammını beğenmeyen ev sahiplerinin kiracılar üzerinde baskı yapmak ve daha yüksek kira bedeli elde edebilmek için haksız yere açılan ihtiyaç sebebiyle tahliye davası sonrasında, kiralananın başka bir kiracıya kiralanması ile önceki kiracının ev sahibinden talep edebileceği yasal tazminat haklarının ne olduğunu gelin yazımızda birlikte inceleyelim.

Türk Borçlar Kanunu'nda kiraya veren kişi; kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için “konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu” varsa açacağı dava ile kira sözleşmesini sona erdirebilir.

ÜÇ YIL BOYUNCA YENİDEN KİRALAMA YASAĞI VAR

Ancak günümüzde, kanunda iyi niyetli olarak düşünülerek ev sahiplerine tanınan bir hak olan gereksinim (ihtiyaç) sebebiyle tahliye davalarının, bazı taşınmaz maliklerince kötüye kullanıldığı görülmektedir. Kanun koyucu bu durumu engellemek adına, Türk Borçlar Kanunu’nda yaptığı düzenleme ile gereksinim sebebiyle tahliye haline ilişkin olarak üç yıl boyunca söz konusu taşınmaza ilişkin olarak yeniden kiralama yasağı getirilmiştir.

Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen yeniden kiralama yasağına göre:

1- Kiraya veren tarafından evin ya da iş yerinin gereksinim nedeniyle tahliye edilmesi için dava açılarak kiracının kiralanandan çıkarılması,

2- Tahliye için haklı bir sebep bulunmaması,

3- Kiralananını üç yıl geçmedikçe başkasına kiralayamaması, düzenleme altına alınmıştır.

KİRALAYAN “MAL SAHİBİNDEN” HANGİ BEDELLERİ TALEP EDEBİLİR?

Bu durumda kiracı; son bir yıllık kira bedelinin yanı sıra yeni evine taşınma ve emlakçı giderlerini, eski ve yeni kiraladığı konut arasındaki kira farkını ve yeni kiraladığı yer için yaptığı zorunlu tadilat giderlerinin hepsini uygun illiyet bağı (sebep-sonuç ilişkisi) içerisinde eski ev sahibinden talep edebilecektir.

EV SAHİBİNDEN TAZMİNAT ALABİLMENİN ŞARTLARI NELERDİR?

Kiracı tarafından taşınmazın yeniden kiraya verme yasağına aykırılık nedeniyle açılacak olan tazminat davalarında yasa ve Yargıtay kararları dikkate alınmalıdır. Kiracının tazminat alabilmesi için ev sahibi tarafından kendisine gereksinim nedeniyle tahliye davası açılmış olması ve tahliyesinin de mahkeme kararının uygulanmasıyla gerçekleşmesi gerekmektedir.

Haksız olarak kiralayanın (mal sahibinin) ihtiyacım var diyerek açtığı tahliye davasında kiracının tahliyesine karar verilmesinden sonra icra dairesi tarafından taşınmazdan kiracının cebren (zorla) tahliyesinin gerçekleştirilmesi halinde yeni bir kiracıya aynı yerin üç yıl içerisinde kiralanması durumunda kiralayan tazminat yükünü gidermek zorunda kalacaktır.    

Ancak ev sahibi tarafından gereksinimi olduğundan bahisle noterden gönderilen tahliyeye ilişkin ihtarname sonucunda evin boşaltılması halinde kiracı lehine tazminat doğmayacaktır.

Yargıtay'a göre, “(…) Dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 355. maddesi gereğince açılan tazminat davasıdır. Belirtilen yasa hükmüne göre kiraya veren ihtiyaç sebebiyle kiralananın boşaltılmasını sağladığında, haklı sebep olmaksızın, kiralananı üç yıl geçmedikçe eski kiracısından başkasına kiralayamayacağı düzenlenmiş olup benzer düzenleme mülga 6570 sayılı yasanın 15. Maddesinde de bulunmaktadır. Yasa ile kiralananın tahliyesi için dava açılması ve tahliye davasında verilecek olan kiralananın tahliyesine dair hükmün ilamlı icra yolu ile infazı sonucunda kiralananın tahliye edilmesi hali öngörülmüştür.

Eldeki davada davacı, davalı tarafından gönderilen ve kiralananın konut ihtiyacı nedeni ile tahliyesi isteğini içeren ihtarname üzerine herhangi bir mahkeme kararı ve icra işlemi olmadan, taşınmazı kendi rızasıyla tahliye etmiştir. Bu nedenle koşulları oluşmayan maddi tazminat isteminin reddi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. (…)”