CHP'ye rağmen tebrikler Özgür Özel

Ben; CHP Grup Başkanı Özgür Özel, CHP'ye Genel Başkan olunca; "Hâlâ grup başkanı gibi duruyor, lider olamadı" demiştim.

Yerel seçimlerdeki başarı ise tek başına CHP ve onun belediye başkanlarına ait değil; pastanın büyüğü ekonomi ve emeklilerin sorunlarında birikiyor.

Anahtar şu anda bile Cumhur İttifakı'nın elinde...

Yerel seçimde muhalefet olarak başarı elde ettiler, ama konjonktür bunu getirdi.

Hülâsa; yerel seçim sonuçları da Özel'in "Genel Başkan" gibi gözükmesini sağlamadı.

Ama ne zaman ki; "Mekan fark etmez, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşeceğim" diyerek CHP içinde risk aldı; işte o zaman Genel Başkan oldu.

Açıkçası Özel'den böyle bir hamle beklemezdim.

Bu hamleyi herhangi bir samimiyet sorgulamasına girmeden “olumlu ve gerçekçi” buldum.

Bu hamle CHP içinde adeta "devrim" niteliğindedir.

Daha önce aralarında Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın olduğu CHP’li belediye başkanları Külliye’ye zaten gitmişti.

Ama "Genel Başkan" olarak Külliye’ye gidebilirim diyen isim Özel oldu.

Amacımız İmamoğlu'na karşı Özgür Özel'i büyütmek değil; kaldı ki birisi büyüyecekse siz onu asla yolundan döndüremezsiniz.

Şunu da biliyoruz ki Özel’in bu hamlesi CHP içinde etkili bir grubun tepkisini de çekti. Şimdilik ses çıkarmadan sessizce izliyorlar.

Yedi düvel bir olsa sizi yolunuzdan edemez, tıpkı Recep Tayyip Erdoğan'ı yolundan çeviremedikleri gibi!

Şimdi Özgür Özel’in aşması gereken asıl engel “gözü genel merkezde olan” gruplardır.

Birileri; “Hacı kardeş, sen sanki CHP’yi çok seviyormuş gibi konuşuyorsun” diyebilir.

Ben güçlü iktidar kadar “güçlü, yerli ve milli muhalefet” olması gerektiğini de düşünüyorum.

Özel bunu başarırsa ülkemiz topyekun kazanır. Başaramazsa işte altılı masanın durumu, işte Kemal Bey’in durumu; hepsi gözümüzün önünde eriyip gitti. Ne kendileri faydalandı, ne ülke fayda gördü.

Şair; “Ne kendi eyledi rahat, ne alem buldu huzur; yıkılıp gitti cihandan, dayansın ehli kubur” diye boşa dememiş.

Başkan Erdoğan vesayet odaklarıyla çarpışa çarpışa bu günlere geldi.

Erdoğan hiçbir zaman rahat olmadı, ama ülkemizi büyük cendereden kurtardı ve yoluna devam ediyor.

Ben dünyanın en önemli liderlerinden birine sahip olduğumuzu, Recep Tayyip Erdoğan'ın an itibariyle yine en yerli ve milli lider olduğunu, dünya mazlumlarına ancak onun açtığı yoldan giderek sahip çıkılabileceğini, vesayeti yıktığını, yapılamayanları yaptığını ve yapmaya devam edeceğini düşünüyorum.

Ve ben Özgür Özel'in görüşme kararını cesur bir adım görerek "Türkiye siyaseti adına" destekliyorum.

Kimseden korkum yok...

Efendim muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı şu olsun, haydi onun için algı yapalım diye bir derdim yok..

Böyle şeyler operasyondur ve ben hayatımda hiçbir zaman böyle şeylere tevessül etmedim.

Türkiye’de muhalefet değişir ve güçlenirse ülkemiz güzelleşir.

Özgür Özel'den beklentiler şunlar:

1) İmamoğlu ve Yavaş'la ilgili mevzulara aldırmasın, onların belediye alanındaki olumlu faaliyetlerini desteklesin, iktidarla görüşme noktasında yoluna taş koymaya çalışanlara inat görüşmeleri sürdürsün.

2) "Engelleniyorlar" algısını bozsun. Engelleri aşarız diyen ve umut veren ana muhalefet lideri olsun.

3) "Telefonunuz acı acı çalacak, tutuklanacaksınız" gibi söylemleri tersine çevirsin.

4 )Bu ülkenin gerçeğinin İslam olduğunu deklare etsin ve olumlu/gerçekçi adımlar atsın, söylemler üretsin. İnsanlara “geçmişe takılmayın” mesajı vererek “harbî” olduğunu ispatlayacak bir duruş sergilesin.

5) TBMM'de askerimizin tezkerelerine "hayır" demesin.

6) Erdoğan'la görüşmeye devam etsin.

Bunları bir emrivaki gibi değil  sosyolojik talepler olarak yazdım.

Özel bunları yaparsa Türkiye muhalefetinin güçlenmesi sayesinde yine ülkemiz olacaktır.

CHP Genel Başkanı Özel’in Ekrem İmamoğlu'nun yaptığı gibi Erdoğanvâri davranmasına gerek yok; çünkü başka Recep Tayyip Erdoğan yok!

Taklitler asıllarını yaşatır.

Erdoğan'ın adeta devrim gibi işlerini yapacak başka babayiğit yok; ancak Türkiye'yi güçlendirecek babayiğitler daima olacaktır.

SON SÖZ: Demek ki siz "Geliyorum" deyince, Erdoğan "hayır" demiyormuş ve kapıları açıyormuş. Ah be Kemal Bey, bir türlü ülkenin önünü açmadın. Erdoğan'a "diktatör" deyip durdun da ne kazandın? Bak şimdi 4 sene siz yoksunuz, ama milletim teveccühüyle Erdoğan var.