CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2009 yerel seçimlerinde partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak ilan edildiğinde kamuoyunun önüne ‘’Sakin Güç’’ sloganıyla çıktı.
Kılıçdaroğlu için bu tanımın kullanılması boşuna değildi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, yakın çevresinde "Hoca" diye anılır.
Uzun yıllar AKP’de siyaset yapan, danışmanlıktan başbakanlığa uzanan siyasi kariyeri boyunca her zaman tartışılan çıkışlarıyla dikkat çeken Davutoğlu, bu kez yeni bir polemikle gündeme oturdu.
Gazeteci, iktidara da muhalefete de ayna tutar ve toplumsal yaşamın daha iyi bir noktaya gelmesi için çaba gösterir.
Mesleğimizin misyonu gereği, dönem dönem Altılı Masa’yı da eleştiriyoruz. Ancak ne ilginçtir ki; masanın temsilcileri bu eleştirilerden yararlanmak yerine “Şimdi sırası mı? Masaya zarar veriyorsunuz’’ diyor ve eleştirenleri “seçim öncesi sorumsuz davranmak’’la suçluyor.
‘Altılı Masa’yı oluşturan CHP, İYİ Parti, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi cumhurbaşkanı adayını bir türlü açıklayamadı. Bunda en büyük pay hiç kuşkusuz ki; Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına direnen Meral Akşener’in…
İYİ PARTİ Genel Başkanı Akşener, daha önce de ifade ettiğimiz üzere CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına direniyor ve partisini de bu direnişin bir parçası haline getiriyor. Böylece, umudunu Altılı Masa’ya bağlayan milyonlarca kişi, Akşener’in yarattığı belirsizlik yüzünden her geçen gün umutsuzluğa kapılıyor.
"Altılı Masa"yı oluşturan CHP, İYİ Parti, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin yaklaşık 10 saat süren son toplantısı dört sayfalık bir sonuç bildirgesiyle tamamlandı.
Bildirgenin altına "ıslak imza"larını koyan genel başkanlar, Altılı Masa’nın "Ortak Cumhurbaşkanı Adayı" çıkarma konusunda tam mutabakat içinde olduğunu bir kez daha duyurdular. Ancak toplantının en önemli sonuçlarından biri, hiç kuşkusuz ki; "Adaylık için istişarelerin başlayacak olması" idi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli belki de ilk kez “erken seçim’’ yapılacağına ilişkin açık ve net mesaj verdi. Belli ki; her iki lider de seçimin 14 Mayıs’ta yapılması üzerinde hem fikir…
Bunun anlamı şu:
Masamızda bulunan ve medyaya yansıyan tüm kamuoyu araştırmaları ortak bir sonuçta birleşiyor: 2023 yılının Haziran ayında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turda bitmiyor ve seçim ikinci tura kalıyor. Çünkü; kamuoyu araştırmalarına göre hiçbir aday ilk turda seçilebilmesi için gereken 50,1 oranında oyu alamıyor.
Yukarıdaki tablo gerçekleşir ve seçim tarihi öne alınmazsa, cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimi 18 Haziran 2023’te yapılacak. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu ise 2 Temmuz’da gerçekleşecek.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2023 yılında yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçiminin iki favori adayından biri olduğu artık netleşti.
Yapılan tüm kamuoyu araştırmaları, Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşısında hayli güçlü olduğunu gösteriyor.
Türkiye, salı gecesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yapacağı görüşmeye kilitlendi. Saat 19.30’da başlayıp 22.30’a kadar süren görüşmede ne konuşulduğu ise tam bir sır…
Bu da sadece bizim demokrasimize özgü sanırım…
‘Altılı Masa’nın aktörleri ‘’Adayın ismini konuşmak için henüz çok erken’’ deyip top çevirmeye devam ederken, AKP ve MHP iktidarı ise seçim öncesi son hazırlıklarını yapıyor.
Bu hazırlık aşamalarından biri de CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen haksız – hukuksuz ve akıl dışı mahkûmiyet kararıydı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener anlam veremediğim bir telaş içinde.
Neredeyse her gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na laf yetiştiriyor.
CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen 2 yıl 7 ay 15 günlük haksız – hukuksuz hapis cezası, siyasetin taşlarını yerinden oynattı.
İmamoğlu’na verilen hapis cezası ve sonrasında ortaya çıkan tablo ise en çok ‘Altılı Masa’yı etkiledi.
İktidar partisi AKP, muhalefet partilerini her fırsatta eleştirir ve “Türkiye’ye ilişkin bir vizyonları yok” , ‘’Hiçbir soruna karşı çözüm önerileri yok” , “Her kafadan bir ses çıkıyor’’ der.
AKP yöneticileri farkında mı bilmiyorum ama iktidar partisi de uzun bir süredir aynı görüntüyü veriyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu hakkında “YSK üyelerine ahmak dediği’’ gerekçesiyle dava açıldığı gece tv100’deydim. O geceki yayında AKP içindeki etkili bir grubun ‘‘2024 yerel seçimleri öncesi İBB mutlaka bizim elimizde olmalı. CHP’nin yerel seçimde belediye imkânlarından faydalanılmasına izin verilmemeli” dediğini aktarmıştım.
Ve yine o gece hem İmamoğlu’nun hem de CHP’nin açılan davayı ciddiye alması gerektiğini ifade etmiştim.
Rezaleti artık biliyorsunuz:
Birgün’den Timur Soykan’ın haberine göre, İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel, henüz altı yaşında olan kızı H.K.G’yi aynı cemaatin talebelerinden Kadir İstekli’yle ‘’evlendiriyor.” (2004)