İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) CHP’li Başkanı Ekrem İmamoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ‘’yumuşatacağı ve yeniden iş birliği’’ne ikna edeceğini düşünse de bunun çok düşük bir ihtimal olduğunu söylemek gerekiyor.
Zira İYİ Parti’nin Ankara’daki genel merkezinden gelen sinyaller Akşener’in CHP’ye kapıları tamamen kapattığını gösteriyor.
CHP’nin 4 – 5 Kasım tarihinde gerçekleşen 38. Olağan Kurultayı tarihi anlara tanıklık etti. Partinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kurultayı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun desteklediği CHP Grup Başkanı Özgür Özel’e karşı kaybetti. Dolayısıyla CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel oldu.
Buraya kadar olan her şey normal sayılabilir…
Önceki gün konuştuğum İYİ PARTİLİ üst düzey bir yetkili, “Meral Hanım’ın ne yapmaya çalıştığını artık biz de anlayamıyoruz” diyordu.
İYİ Parti’nin kuruluş sürecinden bu yana çeşitli görevler üstlenen bu siyasetçi, düşüncesinde yalnız değil. İYİ Parti’nin önde gelen tüm isimleri neredeyse aynı fikri paylaşıyor.
Geride bıraktığımız günlerde FLASH TV’deki bir yayına katılan İYİ PARTİ Kurucusu ve İzmir eski Milletvekili Aytun Çıray, İYİ PARTİ Genel Başkanı Meral Akşener hakkında çok önemli bir açıklama yaptı.
Meral Akşener’in Altılı Masa’yı tekmeleyip kalkmasının ardından "Ben devlete karşı son görevimi yaptım” dediğini aktaran Çıray, “Üstelik bu sözlerin edildiği toplantı gizli değildi” ifadesini de kullandı.
İngiliz General Sir Charles Townshend, 1922 yılında yaptığı bir değerlendirmede, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk için şunu söyledi:
“Ben şimdiye kadar 15 hükümdar ve cumhurbaşkanı ile özel ve resmi konuşmalar yaptım. Bu geceki kadar ezildiğimi hatırlamıyorum. Mustafa Kemal’de büyük bir ruh kudretinin esrarı var.”
CHP Manisa Milletvekili ve CHP Genel Başkan Adayı Özgür Özel, teknik direktörlüğünü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı seçim kampanyasını sürdürüyor.
Bu yazı kaleme alınırken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel’in yarışacağı seçime saatler vardı.
“Cumhuriyet fazilettir…”
Bu sözü, ilk kez 1983 ya da 84’te ilkokul üçüncü sınıfta okurken bir ev ödevim dolayısıyla duymuştum.
Filistin’in İsrail tarafından vahşice bombalandığı ve haritadan silinmeye çalışıldığı şu günlerde hepimizin gözü kulağı mazlum Filistin halkında… Gazze’ye düşen her bomba bizim de yüreğimizi parçalıyor.
Neredeyse 75 yıldır eziyet gören Filistin halkı, kendi topraklarında zulüm görüyor, öldürülüyor, sürgün ediliyor.
Gazetecinin bir görevi olan biteni eğmeden bükmeden anlatmak ise bir görevi de tarihe tanıklık etmek ve belge bırakmaktır.
Bugünkü yazıyı biraz da tarihe kalacak olan belgelere bir katkı sunmak amacıyla kaleme alıyorum.
HAMAS’ın 7 Ekim’de İsrail’e gerçekleştirdiği saldırının karşılığı beklendiği üzere sert oldu. ABD ve Batı’yı da arkasına alan İsrail, ilk şaşkınlığını üzerinden attıktan hemen sonra Gazze’yi ağır bombardımana tuttu.
“Filistin’’ ve ‘’Gazze’’ deyince aklınıza öyle büyük bir toprak ya da şehir gelmesin…
Aslında söylenecek çok fazla söz kalmadı. Çünkü ne söylesek boş! ABD ve İsrail el ele verip gözlerimizin önünde bir soykırım yapıyor. Mazlum Filistin halkı, ABD’nin açıktan desteklediği İsrail tarafından katlediliyor. Ve ne yazık ki; elimizden hiçbir şey gelmiyor!
Bu katliamın son örneği salı gecesi tüm dünyanın gözlerinin önünde yaşandı.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) 11 Eylül 2001 tarihinde El Kaide’nin terör saldırısına uğramasının hemen ardından karşı atağa geçti ve tüm dünyaya BOP olarak bilinen Büyük Ortadoğu Projesi’ni dayattı. Bu proje, özellikle Ortadoğu haritasının yeniden şekillenmesi, başta Mısır, Irak, Libya, Tunus, Suriye ve İran’ın rejimlerinin değiştirilerek ABD ve İsrail’e ‘’uyumlu’’ yönetimlerin iş başına getirilmesini kapsıyordu.
2004 yılında konsepti daha da genişleyen proje, resmi evraklara dayandırılması da fiili olarak hayata geçirilmeye, adına da “Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi ile Müşterek Bir Gelecek ve İlerleme İçin Ortaklık’’ denilmeye başlandı. Kısaca GOKAP olarak nitelenen emperyalist yayılma projesi dönem dönem sekteye uğrasa da epey bir yol aldıklarını söylemek gerekir.
HAMAS’ın 7 Ekim sabahı İsrail’e yönelik gerçekleştirdiği saldırı tüm dünyayı şoka uğrattı. HAMAS, İsrail’in devasa teknoloji ve istihbarat ağına rağmen, hedefe koyduğu tüm unsurları imha etmeyi başardı.
Ancak HAMAS’ın çok büyük ve affedilemez bir hatası vardı: HAMAS, İsrail’in askeri hedeflerini vururken sivillere de saldırdı ve katletti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, son üç aydır mesaisinin önemli bir bölümünü mahalle, ilçe ve il kongresine ayırmış durumda.
Doğrusu bu kadar vakti nasıl buluyor şaşırıyorum…
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le özdeşleşmiş meşhur bir söz vardır: “Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir…”
Demirel’in bu sözü siyasette dengelerin her an değişebileceği, dün karşıt olanların bugün yan yana gelebileceğini ifade eder.